Özel İstihdam Büroları

TBMM Sağlık, Aile, Çalışma ve Sosyal İşler Komisyonu’ndan geçen, özel istihdam büroları aracılığıyla geçici iş ilişkisi kurulması ve belirli şartlar dahilinde esnek çalışma modelini öngören tasarı ile, milyonlarca işçiyi etkileyecek güvencesiz çalışma modeli yasalaşıyor. Komisyonun kabul ettiği İş Kanunu ile Türkiye İş Kurumu Kanunu’nda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarısı ile özel istihdam bürosunun faaliyet alanı genişletiliyor, geçici iş ilişkisi kurma faaliyeti bu bürolara veriliyor. İş verenler üzerindeki emek maliyetlerini azaltmayı hedefleyen tasarı, emek mücadelesi veren kesimde “taşeronlaşmadan kiralık işçiliğe” değerlendirmesiyle eleştiriliyor.

Özel istihdam büroları ile hükümet, asgari ücret ile ilgili yapılan zammı, çalışma hayatını daha da esnekleştiren ve güvencesizleştiren uygulamalara imza atarak adeta fazlasıyla geri almaya hazırlanıyor. Taşeron işçiliğin kaldırılmasını talep eden sendikalar şimdi de özel istihdam büroları eliyle kiralanır hale getirilecek milyonlarca işçiyle karşı karşıya kalacak. Kıdem tazminatının fona devrinin tartışıldığı sırada gündeme gelen bu tasarıda yer alan “İstihdam büroları aracılığıyla işe alınma süresi 6 aydan fazla olamayacak” maddesi ile işçiler fiili olarak kıdem tazminatı hakkını kaybetmiş olacak.

Kocaeli Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi (İİBF) Çalışma Ekonomisi ve Endüstri İlişkileri (ÇEEİ) bölümü öğretim üyesi Doç. Dr. Aziz Çelik, özel istihdam bürolorı eliyle yaygınlaştırılacak kiralık işçilik modelini, bu çalışma modelinin işçi sınıfına etkilerini, fona devri gündemde olan kıdem tazminatının ve işsizlik sigortasının kiralık işçiler açısından olası sonuçlarını Çağdaş Ses’e yorumladı.

KİRALIK İŞÇİLİK TAŞERONDAN DA BETER SONUÇLAR YARATACAK!

Kiralık işçilik bildiğimiz anlamda istihdam ilişkisinin sonu demek. Bilindiği gibi iş hukukunun temel kurumlarından bir olan iş ilişkisi / iş sözleşmesi işçi ile işveren arasında kurulur. İşçinin bağımlı çalışmayı işverenin ücret ödemeyi kabul ettiği sözleşmeye iş sözleşmesi adı verilir. İş sözleşmesi tarafların işçi ve işveren olduğu iki taraflı bir ilişkidir. İş sözleşmesinde işçi ile işveren arasında ücret, iş görme, gözetim borcu ve bağımlılık ilişkisi söz konusu. ÖİB (Özel İstihdam Büroları) aracılığıyla geçici iş ilişkisiyle birlikte iş sözleşmeyi üçlü bir yapıya dönüşüyor. İşçiyi çalışacağı işverene kiralayan ÖİB işveren haline dönüşürken, işçiyi çalıştıran işveren iş sözleşmesinin tarafı olmaktan çıkıyor. Böylece halen iş bulmaya aracılık eden ÖİB’ler işçi kiralayan işverenler, modern işçi simsarları haline dönüşüyor.

TASARIYA GÖRE KİRALIK İŞÇİ UYGULAMASI NASIL İŞLEYECEK?

İş arayan işçiler ve işçi arayan işverenler ÖİB’lere başvuracak. ÖİB işveren ile işçi sağlama (kiralama), geçici işçi ile de iş sözleşmesi imzalayacak. İşçiyi çalıştıracak olan işveren işçi kiralama sözleşmesi karşılığında ÖİB’ye bir bedel ödeyecek. ÖİB bu bedelden işçinin ücretini ödeyecek ve bir bölümünü ise komisyon olarak alacak. Geçici işçiyi çalıştıran işveren iş hukuku bağlamında işveren olmayacak ancak çalışması sırasında işçiye talimat verebilecek. İşçinin ücreti ve sosyal hakları ile vergi, sosyal güvenlik ve benzeri diğer ödemeleri ÖİB tarafından ödenecek. ÖİB’nin işveren olarak yükümlülüğü işçinin kiralık olarak çalıştığı süreyle sınırlı olacak.

Kiralık işçilik uygulaması işgücü piyasasında yeni bir güvencesiz işgücü katmanının ortaya çıkmasına yol açacak ve ciddi sorunlara yol açacaktır. Bu sorunlardan en önemlisi işçi alacaklarının ödenmesi ve ayrımcılık olacak. Geçici işçi çalıştıran işverenin ücret ödeme borcu olmayacak. Geçici işçinin ücretini ÖİB ödeyecek. Mevcut iş ilişkisinde dahi ciddi işçi alacakları sorunu yaşanırken, ÖİB aracılığıyla ücret ödenmesinin yeni mağduriyetler yaratması kaçınılmaz.

KİRALIK İŞÇİNİN EMEKLİ OLMASI NEREDEYSE İMKANSIZ

Kiralık olarak çalışan işçilerin sosyal güvenlik haklarında da ciddi sorunlar yaşanacak. Sadece çalıştıkları süreler için prim ödeneceği için, bu şekilde çalışan işçinin emekli olması neredeyse imkansız veya çok düşük prim gün sayısı ile sefalet ücreti düzeyinde emekli aylığı alabilecekler. Kiralık işçilerin çalışmadıkları sürelerde kendilerinin ve bakmakla yükümlü oldukları kişilerin sağlık hizmetlerinden yaralanmalarında da ciddi sorunlar ortaya çıkacak.

KİRALIK İŞÇİLER İŞSİZLİK SİGORTASI ALAMAYACAK

Kiralık işçiler açısından bir diğer sorun ise işsizlik sigortasından yararlanamamak olacak. Düzenli çalışmayacakları için işsizlik sigortasından yararlanma koşullarını yerine getirmekte zorlanacak olan kiralık işçiler işsiz kaldıkları sürelerde ciddi sıkıntı çekecekler. Bir başka sorun ise kıdem tazminatıdır. Bu konuda tasarıda hiçbir açıklık yok. Kiralık iş ilişkisi belirli süreli iş ilişkisine benzediği için kıdem tazminatından yararlanmaları mümkün gözükmüyor.

Kiralık işçileri bekleyen en büyük tehlike ise sendika, toplu pazarlık ve grev haklarının kullanılamaması olacak. Kiralık işçilerin kağıt üzerinde sendika hakkı olduğu şüphesiz fakat bu hakkın kullanımı neredeyse imkansız.

KİRALIK İŞÇİLİK GÜVENCESİZLİK VE KAOS DEMEKTİR

Kiralık işçilik taşerondan da berbat bir uygulama. Çünkü asıl işverenin yükümlülüğü yok. Alt işveren (taşeron) ilişkisinde asıl işveren, alt işverenin isçilerine karşı o işyeri ile ilgili olarak kanundan, iş sözleşmesinden veya alt işverenin taraf olduğu toplu iş sözleşmesinden doğan yükümlülüklerinden alt işveren ile birlikte sorumlu iken kiralık işçilikte böyle bir sorumluluk yok. Dolayısıyla taşeron sisteminden daha güvencesiz bir çalışma biçimi söz konusu.

Kiralık işçilik, işçi açsından güvencesizlik, iş hukuku açısından kaos anlamına gelecek; kırılgan çalışan grupları (gençler, kadınlar, ikinci iş arayan emekliler) için daha da güvencesizlik bir ortam yaratacak, sorun çözmek yerine yeni sorunlar yaratacak.

Kaynak : http://www.cagdasses.com/emek/34567/ozel-istihdam-burolari-nedir-yasa-neler-getiriyor

Yorum yapın

* Lütfen yukarıda gördüğünüz denetim kodunu giriniz...