Arabuluculuk Yoluna Başvurmanın Avantajları Nelerdir?

1) Menfaat ve İhtiyaç Odaklı Karşılıklı Kabul Edilmiş Bir Çözüm :
Arabuluculukta uyuşmazlık, tarafların ihtiyaç ve menfaatleri temel alınarak, sulh yoluyla;
yani tarafların isteklerine uygun şekilde çözülmektedir. Yargısal yöntemlerde, herkes için
geçerli genel ve soyut olan kanunların her olasılığı tahmin etmesi ve her somut olaya
uygun çözümler sunması mümkün olamamaktadır. Arabuluculukta ise mevcut
düzenleme ve usul ile bağlı olunmaması, taraflara kendilerine ve somut duruma özel
çözüm üretme ve dolayısıyla tatmin olma imkânı sağlamaktadır.
Bunun gibi gizlilik ve tarafsızlık ilkelerinin de etkisiyle, tarafların menfaat ve ihtiyaçlarına
odaklanılabilmesi, tarafların kendisini daha iyi anlatabilmesi ve özellikle duygularını
ifade edebilmesi mümkün olmaktadır. Böylelikle çözüm, tarafların ilişkisinin devamını
sağlamakta ve yeni uyuşmazlıkların önüne geçmekte; genel olarak ise toplumsal barışın
sağlanmasına yardımcı olmaktadır. Zira taraflar memnun olmadıkları bir çözüm üzerinde
anlaşmak mecburiyetinde değildir. Buradaki temel amaç, geçmişe odaklanıp uyuşmazlık
nedeniyle zarar görenin tatmininden ziyade, ileriye odaklanıp her iki tarafın da mutlu
olabileceği yeni bir gelecek oluşturabilmektir.
Menfaat ve ihtiyaç odaklı yaklaşım, aşağıda açıklandığı gibi masraftan ve zamandan
tasarruf sağlayacağı için taraflara uyuşmazlığın getireceği stresi de azaltmaktadır.
Arabuluculuk sonunda yapılan anlaşmaların, gönüllü olarak yerine getirilme ve taraflar
arasındaki dostane ve sürekli ilişkileri koruma olasılığı daha yüksektir [Hukuki ve Ticari
Uyuşmazlıklarda Arabuluculuğun Belirli Yönlerine İlişkin 21 Mayıs 2008 Tarihli Avrupa
Parlamentosu ve Konseyi Yönergesi (2008/52/EC)].

2) Zamandan Tasarruf :
Ortada bir uyuşmazlık var ise doğru olan, bunun en kısa zamanda çözülmesidir. Sürecin
uzaması, uyuşmazlığın büyümesine ve yayılmasına sebep olabilir. Bu açıdan
arabuluculuk, oldukça avantajlı ve çok kısa sürede sonuçlanan bir yöntemdir. Zira bu
dostane çözüm yolunda görüşmeler için gerekli olan süre, pek çok durumda genellikle bir
gün veya daha kısadır. Özellikle aile uyuşmazlıkları gibi diğer bazı durumlarda, daha uzun
sürelere ihtiyaç duyulabilmekle birlikte; her hâlde uyuşmazlığın arabuluculuk yoluyla
çözülmesinde geçen süre, davaya göre son derece kısadır. Bu durum, uyuşmazlık
çözümünde zamandan tasarruf sağlamaktadır. Ancak bunun için arabulucuların zamanı
iyi yönetme becerisine sahip olmasının da rolü büyüktür.

3) Masraftan Tasarruf :
Zamandan tasarruf edilen bir yöntem, masraftan tasarruf sonucunu kendiliğinden
doğurmaktadır. Arabuluculuk, uyuşmazlığı en fazla haftalarla, günlerle ve hatta saatlerle
basit bir şekilde çözmeyi hedeflediği için, ekonomik bir yöntemdir. Buna ilave olarak,
arabuluculuk için yapılan masraflar ve maruz kalınan yıpranma, dava için yapılan masraf
(yargılama giderleri) ve yıpranmaya göre son derece azdır. Bu durumda, arabuluculuğun
taraf maliyeti, davaya göre daha az olabilmektedir.

4) Kontrolün Taraflarda Olması :
Arabuluculukta çözüm, her durumda tarafların kontrolündedir. Dolayısıyla, tarafların ne
beklemedikleri ne de kabul etmeyecekleri bir çözüm ile karşılaşmaları mümkündür. Zira
iradilik ilkesi gereği taraf, sulhe ulaşma konusunda serbest iradeye sahiptir ve ancak
kendisini tatmin edecek bir çözümü kabul edecektir. Bir başka ifade ile bir çözümü kabul
edip etmeme veya çözüm konusunda anlaşılmışsa, bunun içerik ve şartları hakkında
karar verme yetkisi, tamamen taraflara aittir. Yargılamada uyuşmazlık, hakem veya
hâkim kararı ile sonuçlandığı için çözüm, genellikle bir tarafı ve bazı hâllerde her iki tarafı
da tatmin etmemektedir.
Arabuluculukta ise kontrol tamamı ile taraflarda kalmaktadır. Bunun bir sonucu olarak
tarafın, anlaşmayı ve şartlarını kendisi oluşturduğu için, bu anlaşmaya sadık kalma
ihtimali artmaktadır.


5) Gizlilik :
Gizlilik, arabuluculukta tarafların sürece ve sonuca duydukları güven bakımından
önemli bir özelliktir. Bu nedenle, sürece başlama talebi dâhil olmak üzere, süreçte
paylaşılan bilgiler ve hazırlanan belgeler ile öneri ve kabuller, daha sonra yargılamada
kullanılamamaktadır. Yani, bu bilgi ve belgeler, gizli tutulmaktadır. Gizlilik, tarafların
uyuşmazlık konusunda daha rahat hareket etmesini sağlamaktadır. Bununla birlikte,
tarafların hâlihazırda elinde mevcut olan bilgi ve belgelerin arabuluculukta ortaya
konulmaları, yargılamada ileri sürülmelerine engel değildir.

6) Dava Yükünün Azaltılması :
Uyuşmazlıkların arabuluculuk yoluyla çözülmesi, yargının iş yükünü de doğal olarak
azaltacaktır. Yargının iş yükünün azalması, hâkimlerin mevcut dosyalara daha fazla
yoğunlaşabilmelerini sağlayacaktır. Birçok ülkede uyuşmazlıkların tahkim, arabuluculuk
ve alternatif yollarla çözülmesi, bu nedenle teşvik edilmektedir.

Arabuluculukta Dikkat Edilmesi Gereken Durumlar:
Arabuluculuk sürecinde ortaya çıkabilecek ve dikkat edilmesi gereken bazı hususlar da
vardır. Bunları şu şekilde sıralayabiliriz:
Arabuluculuğa başvurmak için her iki tarafın da rızası aranmaktadır. Arabuluculuk
sürecinde taraflardan biri veya her ikisi de işbirliği yapmaktan kaçınabilir. Bu
durumda arabulucu, yöntemi uygulamaya devam için çaba gösterir; sürecin olumsuz
bitmesi durumunda bunun taraflara yansımasının nasıl olacağı hususunun taraflarca
anlaşılmasına yardımcı olur. Ancak taraf yaklaşımı değişmez ise süreci sonlandırmak
gerekir. Arabuluculuğun dava şartı olduğu hallerde ise dava açmadan önce
arabuluculuğa başvurmak zorunludur. Bu konuda taraf iradesine bakılmaz.
Taraflardan biri veya tüm taraflar taviz vermekten veya sulh olmaktan kaçınabilir. Bu
yolla süreci sabote edebilirler.
Arabuluculuk sürecinin anlaşma ile bitmesi için tarafların bu konuda rızasına ihtiyaç
vardır.
Bir tarafın rızasının olmaması anlaşmanın yapılamaması anlamına gelir. Bu
durumda dava şartı olan arabuluculukta taraflardan biri, süreçteki ilk toplantıya
mazeretsiz olarak katılmaz ise, davada haklı çıksa bile yargılama giderlerinin
tamamından sorumlu tutulur.
● Deneyimsiz bir arabulucunun arabuluculuk yapması veya sürece deneyimsiz
avukatların katılması sürecin olumlu olarak bitmesini engelleyebilir. Böyle bir durum,
tarafların arabuluculuk yoluna olan güveni de sarsabilir.
● Benzer şekilde, arabulucu hizmet sağlayıcılarının kalitesini kontrol standardı olmadığı
için iyi hizmet sağlayıcılarının tespit edilip seçilmesinde zorluklar olabilir.
● Tarafların benzer uyuşmazlıklar için emsal teşkil eden bir karar istediği durumlarda
arabuluculuk yoluna başvurmak uygun olmayabilir. Zira arabuluculukta varılan
anlaşma aynı tip uyuşmazlıklar için emsal teşkil etmeyecektir.

Kaynak: Temel Arabuluculuk Eğitimi Katılımcı Kitabı, 2021, Sayfa 34-35

Yorum yapın

* Lütfen yukarıda gördüğünüz denetim kodunu giriniz...