İş Kazası Sonucu Sürekli İşgörmezlik Geliri

T.C.
YARGITAY
21. HUKUK DAİRESİ
Esas No.
2009/3736
Karar No.
2010/2931
Tarihi
18.03.2010
İLGİLİ MEVZUAT
5510-SOSYAL SİGORTALAR VE GENEL SAĞLIK SİGORTASI KANUNU/20/34
KAVRAMLAR
İŞ KAZASININ TESPİTİ
İŞGÖREMEZLİK GELİRİ
SÜREKLİ İŞGÖREMEZLİK GELİRİ
ÖZET
UYUŞMAZLIK, SOMUT OLAYDA DAVACILARA GELİR BAĞLANIP BAĞLANAMAYACAĞI NOKTASINDA TOPLANMAKTADIR. MAHKEMECE SİGORTALI MURİSİN ÖLÜMÜNÜN İŞ KAZASINA BAĞLI OLMADIĞININ KABULÜ İLE BU YÖNDEKİ TALEBİN REDDİ DOĞRUDUR. ANCAK YUKARIDA ANILAN YASAL DÜZENLEME GEREĞİ, MURİSİN ÖLÜMÜNÜN İŞ KAZASI VEYA MESLEK HASTALIĞINA BAĞLI OLMAMASI HALİNDE SİGORTALININ ALMAKTA OLDUĞU SÜREKLİ İŞGÖRMEZLİK GELİRİNİN, AYNI YASA’NIN 34. MADDE HÜKÜMLERİNE GÖRE HAK SAHİBİ DAVACILARA GELİR OLARAK BAĞLANMASI GEREKİRKEN YAZILI ŞEKİLDE DAVANIN TÜMDEN REDDİNE KARAR VERİLMESİ DOĞRU DEĞİLDİR. YAPILACAK İŞ; 5510 SAYILI YASA’NIN YÜRÜRLÜĞE GİRDİĞİ TARİHTEN İTİBAREN, 5510 SAYILI YASA’NIN 20. MADDESİ 3. FIKRASINCA, SİGORTALI MURİSİN ALMAKTA OLDUĞU SÜREKLİ İŞ GÖRMEZLİK GELİRİNİN, AYNI YASA’NIN 34. MADDE HÜKÜMLERİNE GÖRE HAK SAHİBİ DAVACILARA GELİR OLARAK BAĞLANMASINA KARAR VERMEKTEN İBARETTİR
Davacılar, murisinin ölümünün önceden geçirdiği iş kazasına bağlı olduğunun ve gelir bağlanması gerektiğinin tespitine karar verilmesini istemiştir. Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin reddine karar vermiştir.

Hükmün davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi Mehmet Yıldız tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi:

KARAR : Dava, davacılar murisi Mehmet Ç.’nun ölümünün önceden geçirdiği iş kazasına bağlı olduğunun ve davacılara gelir bağlanması gerektiğinin tespiti istemine ilişkindir. Mahkemece, davanın reddine karar verilmiştir.

Dosyadaki kayıt ve belgelerden, davacılar murisi 1946 doğumlu Mehmet Ç.’nun davalı Kurum sigortalısı iken 30.11.1974 tarihinde Rebi E. isimli işverenin inşaat işyerinde çalışmakta iken ayağının kırılması neticesi iş kazası geçirdiği, sol kollum femoris kırığı oluştuğu, olayın Kurumca iş kazası sayıldığı, murise %31 maluliyet derecesi üzerinden sürekli iş göremezlik geliri bağlandığı, murisin 16.5.2002 tarihinde öldüğü, ölüm tutanağında murisin ölüm nedeninin “osteomiyelit” olarak belirtildiği, Sosyal Sigorta Yüksek Sağlık Kurulu’nun 3.6.2005 tarih ve 46/1613 sayılı kararı ile “sigortalı murisin ölümünün 1974 yılında geçirdiği iş kazası sonucu olmadığının” bildirildiği. Adli Tıp Kurumu 3. İhtisas Kurulunun 8.9.2008 tarih ve 4230 sayılı raporunda “sigortalı murisin 30.11.1974 tarihinde geçirdiği iş kazası sonucu oluşan sol kollum femoris kırığı sonrasında ortaya çıkan kısıtlılıkların zaman içinde düzelebileceği-kurulda muayene yapılamadığından dolayı malüliyet yönünden görüş bildirilemeyeceğinin” bildirildiği. Adli Tıp Kurumu 1. İhtisas Kurulunun 9.1.2008 tarih ve 4288 sayılı raporunda, “murisin ölümünün akciğer kanseri veya diabetik ayak yarası sonucu gelişen osteomyelit ve enfeksiyon yayılması veya her iki nedenin birlikte ortak etkisiyle meydana geldiğinin kabul ünün gerektiği”, ölümün iş kazası sonucu meydana geldiğinin tıbbi delilleri bulunmadığının” belirtildiği, davacıların aylık bağlanması talebinin davalı Kurumca, 1800 gün prim ödeme ve %50 oranında maluliyet olması gerektiği gerekçesiyle reddedildiği, davacı Fattum’un murisin dul eşi, davacı Sara ve Süheyla’nın murisin bekar kız çocukları olduğu anlaşılmıştır.

Uyuşmazlık, somut olayda davacılara gelir bağlanıp bağlanamayacağı noktasında toplanmaktadır.

Davanın yasal dayanağını oluşturan, 5510 sayılı Yasa’nın 20. maddesinde, “İş kazası veya meslek hastalığı sonucu meslekte kazanma gücünü % 50 veya daha fazla oranda kaybetmesi nedeniyle sürekli iş göremezlik geliri bağlanmış iken ölenlerin, ölümün iş kazası veya meslek hastalığına bağlı olup olmadığına bakılmaksızın birinci fıkraya göre belirlenen tutar. 34 üncü madde hükümlerine göre hak sahiplerine gelir olarak bağlanır. İş kazası veya meslek hastalığı sonucu meslekte kazanma gücünü % 50 oranının altında kaybetmesi nedeniyle sürekli iş göremezlik geliri bağlanmış iken ölenlerin, ölümün iş kazası veya meslek hastalığına bağlı olmaması halinde sigortalının almakta olduğu sürekli iş göremezlik geliri, 34. madde hükümlerine göre hak sahiplerine gelir olarak bağlanır.” Hükmü düzenlenmiştir.

Somut olaya gelince; mahkemece sigortalı murisin ölümünün iş kazasına bağlı olmadığının kabulü ile bu yöndeki talebin reddi doğrudur. Ancak yukarıda anılan yasal düzenleme gereği, murisin ölümünün iş kazası veya meslek hastalığına bağlı olmaması halinde sigortalının almakta olduğu sürekli işgörmezlik gelirinin, aynı Yasa’nın 34. madde hükümlerine göre hak sahibi davacılara gelir olarak bağlanması gerekirken yazılı şekilde davanın tümden reddine karar verilmesi doğru değildir.

Yapılacak iş; 5510 sayılı Yasa’nın yürürlüğe girdiği 01.10.2008 tarihinden itibaren, 5510 sayılı Yasa’nın 20. maddesi 3. fıkrasınca, sigortalı murisin almakta olduğu sürekli iş görmezlik gelirinin, aynı Yasa’nın 34. madde hükümlerine göre hak sahibi davacılara gelir olarak bağlanmasına karar vermekten ibarettir.

Mahkemece bu maddi ve hukuki olgular gözetilmeksizin yazılı şekilde hüküm kurulmuş olması usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir. O halde, davacıların bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.

SONUÇ : Temyiz olunan kararın yukarda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde davacıya iadesine, 18.03.2010 gününde oybirliğiyle karar verildi.