Marka Hukuku

Marka hukuku alanında temel kanun, 556 Sayılı Kanun Hükmünde Kararname, Markaların Uluslararası Tesciline İlişkin Madrid Anlaşması ve buna kanunlara dayalı olarak çıkarılmış bulunan yönetmelik, tebliğ, olur özetleri ve ilgili esaslar marka hukukun temel kaynaklarını oluşturmaktadır.
Marka hukukuna dair temel davaları şu şekilde özetleyebiliriz;
Marka Hakkına Tecavüzden Kaynaklanan Ceza Davaları : Bu davada marka hakkına haksız tecavüzde bulunanan kişiler yargılanır. Kişinin suçu işlediği Mahkeme tarafından kabul edilirse, kişi hem 1 yıldan 5 yıla kadar hapiz cezası alır hem de adli para cezası alır.
Marka Hakkına Tecavüzden Kaynaklanan Hukuk Favaları :
1) Maddi Tazminat Davaları : Tescilli bulunan bir markanın aynısını ya da benzerini izin almadan kullanılması durumunda, tescilli marka sahibi uğradığı maddi zararların karşılanmasını isteyebilir. Bu davanın konusu budur.
2) Manevi Tazminat Davaları: Tescilli bulunan bir markanın aynısını ya da benzerini izin almadan kullanılması durumunda, tescilli marka sahibi uğradığı manevi zararların karşılanmasını isteyebilir. Bu davaya da manevi tazminat davası demekteyiz.
3) Haksız Rekabet : Tescilli bir markayla aynı iş kolunda faaliyet gösteren kişiler,  tescilli marka ile aynı veya benzer bir unvanı, bu ticaret unvanı olsa dahi kullanamazlar. Aksi takdirde davranışları haksız rekabet olarak değerlendirilir ve bu çerçevede tescilli marka sahibinin maddi ve manevi zararları ile varsa diğer zararlarını karşılamak durumunda kalırlar.
4)Marka Hakkına Tecavüz Fiillerinin Durdurulması Davası;  Marka hakkı tecavüze uğrayan Marka sahibi mahkemeden tecavüzün durdurulmasını  veya tecavüz tehlikesinin önlenmesini isteyebilir. Durdurma talebi, sürmekte olan tecavüz fiilleri için, önleme talebi ise tecavüz tehlikesi bakımından söz konusu olur. Dava, bir eda davası niteliğindedir. Tecavüz sürdüğü sürece zamanaşımı süreleri işlemez. Davaların açılması için failin kusu olması ve zararın varlığı aranmaz.
5) Tecavüzün Giderilmesi Davası; Tecavüz ile ortaya çıkan hukuka aykırı sonuçların ortadan kaldırılması amacı ile açılır. Tecavüz sürmekte iken giderim davası açılmaz.  Bu dava ile tecavüzün ortaya çıkmış sonuçları bertaraf edilmeye çalışılır. Failin kusuru aranmaz.