Kredi Hayat Tehlikeli Hastalıklar Teminatı Poliçesi Hakem Kararı

08.05.2018 tarih ve K-2018/İHK-3467 Sayılı İtiraz Kararı (Kredi Hayat)
1. BAŞVURUYA KONU UYUŞMAZLIK VE İTİRAZ HAKEM HEYETİNE İNTİKALİ
1.1. Uyuşmazlık Konusu Olay
Taraflar arasındaki uyuşmazlığın konusu; Başvuranın 15.09.2015 tarihinde aldığı konut için
XX’den 50.000,- TL konut kredisi kullandığı, kredinin teminatı olarak Hayata Devam
Sigortasını tercih ederek 19.09.2016/2017 arasını kapsayan 50.000,- TL bedelli Tehlikeli
Hastalıklar Teminatı Poliçesi düzenlendiği, 2017 yılında yapılan tetkikler sonunda akciğer
kanseri tanısı konulması neticesinde, davalı sigorta şirketi tarafından ödenmeyen teminatın
poliçe kapsamında tahsiline ilişkin olup, ilk derece yargılama aşamasında yapılan inceleme ve
alınan bilirkişi raporuna dayanarak Uyuşmazlık Hakem Heyetince verilen kabul kararına
davalı sigorta şirketi tarafından yapılan itirazın incelenmesinden ibarettir.
1.2. Dosyanın İtiraz Hakem Heyetine İntikal Etme Süreci
Komisyona yapılan başvuru sonrasında görevlendirilen Uyuşmazlık Hakem Heyeti tarafından
yapılan inceleme sonrasında verilen kararın taraflara tebliğ üzerine, davalı sigorta şirket vekili
yasal süre içinde karara itirazlarını bildirmiştir. Tahkim İtiraz Yetkilisi tarafından yapılan ön
incelemeye istinaden, itiraz usul ve şartlarının zamanında yerine getirildiği kanaatine
varılması üzerine oluşturulan İtiraz İnceleme Raporunda Heyet atanması önerisi üzerine
Komisyon tarafından Heyetimiz görevlendirilmiştir.
Dosya 02/04/2018 tarihinde heyetimize teslim edilmiştir.
Heyetimizce dosya üzerinde yapılan incelemede, dosya mevcudunun itirazların karara
bağlanması için yeterli olduğu kanaatine varılarak aşağıdaki karar oluşturulmuştur.
2. SİGORTA HAKEMİ VEYA HAKEM HEYETİNCE VERİLEN HÜKÜM
Uyuşmazlık Hakem Heyeti kararında özetle;
Taraflarca dosyaya sunulu tüm belge/bilgi ve bilirkişi raporu birlikte değerlendirmesi
neticesinde; başvuranın poliçe yapılması sırasında kanser hastalığını bilmediğini ve davalı
sigorta şirketinin sigortalıyı yeterince bilgilendirmediğini kabul ederek, nedenleri kararda
yazılı olduğu üzere, başvuru sahipleri tarafından açılan davanın kabulü ile 50.000,- TL
Tehlikeli Hastalıklar teminatı ve 1.250, TL yargılama giderinin davalı XX Sigorta AŞ’den
alınarak, başvuru sahibine ödenmesine, itirazı kabil olmak üzere karar vermiştir.
3. TARAFIN/TARAFLARIN İTİRAZ GEREKÇELERİ VE TALEPLERİ
3.1. İtiraz eden davalı sigorta vekili, itiraz başvuru formunda yazılı itirazında özetle;
Başvuranın poliçe yapımı sırasında dosyada KOAH, Amfizem tanısı ile takipte olduğunun
bildirmemiştir. 28.10.2013 tarihinde ileri teşhis yöntemi olan ilaçlı Thoraks Tomografisi
çekilmiş ve 7-8 mm’lik lenf nodları, amfizem, kronik bronşit bulguları tespit edildiği,
21.08.2015 tarihli muayene formunda KOAH, Amfizem, Bronşit, Obezite tanısı ile takibe
alındığı, 28.06.2017 tarihli bronkoskopi tetkikinden akcıkça görüleceği üzere akciğer
Karsinomu tanısı konulduğu, poliçe özel şartları gereği poliçe yapımı sırasında var olan beyan
hastalığını kasten gerçeğe aykırı veya eksik beyanda bulunduğunu, poliçenin beyan klozunada
aykırı davrandığından, Uyuşmazlık hakem heyeti tarafından verilen kararın usul ve yasaya
aykırı olması nedeniyle itirazlarının kabulüne, talebin reddine karar verilmesini itirazen beyan
etmiştir.
3.2. Başvuran/Davacı, davalı sigorta şirket vekilinin itiraz dilekçesine cevap vermemiştir.
4. UYUŞMAZLIĞA UYGULANACAK HÜKÜMLER
Uyuşmazlık ve itirazın incelenmesinde; 5684 Sayılı Sigortacılık Kanunu, Türk Ticaret
Kanunu, Borçlar Kanunu, Hukuk Muhakemeleri Kanunu; Sigortacılıkta Tahkime İlişkin
Yönetmelik, Hayat Sigortası Genel Şartları, poliçe özel şartları ve diğer ilgili mevzuat
hükümleri dikkate alınmıştır.
5. DEĞERLENDİRME, GEREKÇELİ KARAR
5.1. Değerlendirme
Uyuşmazlık, başvuranın X. TAŞ’den aldığı krediye dayalı olarak, davalı XX Sigorta A.Ş.
arasında 15.09.2016/2017 arası geçerli P,-72891006-0-0 sayılı “Hayata Devam Sigortası” ile
50.000,- TL’lik Tehlikeli Hastalıklar Teminatı satın alındığı, 26.06.2017 tarihinde kanser
tanısı konulması nedeniyle poliçede yazılı teminat bedelinin davalı sigorta şirketinden
tazminine ilişkindir.
Davalı sigorta şirketi, başvuranın poliçe yapımı sırasında var olan tehlikeli hastalığını kasten
bildirmediği, gerçeğe aykırı beyanda bulunduğundan, talebin Hayata Devam poliçesi
kapsamında olmadığı, ihbar üzerine yapılan araştırmada, başvuranın 2013 tarihinden itibaren
hastalığının bulunduğu, hastane kayıtları ile sabit olduğu, poliçe özel şartlarına aykırı
davranması nedeniyle Tehlikeli Hastalıklar teminatının ödenmediği, bunun TTK ve Hayat
Sigortası Genel Şartları gereği teminat dışı olduğundan talebin reddine karar verilmesi
savunmasında bulunmuştur.
Uyuşmazlık Hakem Heyeti, tarafların iddia ve savunmaları, dosyada bulunan tüm belgeler
incelenerek, başvuranın poliçe düzenlenme tarihinden önce tehlikeli hastalığının bilinip
bilinmediği, başvuranın bilinen hastalığı gizleyip gizlemediğinin tespiti için uzman
bilirkişiden rapor alınmasına karar vermiştir. Bilirkişi olarak seçilen Dr. XX 16.01.2018
tarihli kök ve itiraz üzerine düzenlen 24.01.2018 tarihli kök raporunda, başvuranın poliçe
düzenle tarihinde dosyadaki bilgi ve belgelere göre kanser olduğunu bilmediği, 26.06.2017
tarihinde ileri teknikle yapılan araştırma sonunda hastalığın tespit edildiği görüş ve kanaatini
bildirmiştir.
Uyuşmazlık Hakem Heyeti, tarafların sunduğu belgeler, bilirkişi kök ve ek raporu, taraflar
arasında geçerli Hayata Devam sigorta poliçesini birlikte değerlendirerek, başvuranın poliçe
yapımı sırasında “Bronşit, KOAH, Amfizem ve Akciğer kanseri niteliğindeki hastalıkların
solunum sisteminde müşterek şikayetler le başladığı, kesin tanının ileri tetkikle ortaya
konabildiği tıbbi gerçek olmakla, poliçe öncesinde bu hastalıklarla ilgili kesinleşmiş tıbbi tanı
bulunmadığından başvuranın Hayat Sigortası düzenleme beyan yükümlülüğüne aykırı
davranışla hastalığını gizlediği yönünde yeterli ve kesin tıbbi dayanağın bulunmadığı”
görüşüne itibar edilerek başvurunun kabulüne karar vermiştir
Uyuşmazlık Hakem Heyeti kararına, davalı sigorta şirketi vekili itiraz etmiştir.
5.2. Gerekçeli Karar
Dava, başvuranla davalı sigorta şirketi arasında, başvuranın XX’tan aldığı krediye dayalı
olarak yapılan Hayat Devam sigorta poliçesinde belirlenen miktarın tazminine ilişkindir.
Türk Ticaret Kanununda konu ile ilgili düzenleme;
Aydınlatma yükümlülüğü Madde 1423
(1) Sigortacı ve acentesi, sigorta sözleşmesinin kurulmasından önce, gerekli inceleme süresi
de tanınmak şartıyla kurulacak sigorta sözleşmesine ilişkin tüm bilgileri, sigortalının
haklarını, sigortalının özel olarak dikkat etmesi gereken hükümleri,
gelişmelere bağlı bildirim yükümlülüklerini sigorta ettirene yazılı olarak bildirir.
Ayrıca, poliçeden bağımsız olarak sözleşme süresince sigorta ilişkisi bakımından önemli
sayılabilecek olayları ve gelişmeleri sigortalıya yazılı olarak açıklar.
(2) Aydınlatma açıklamasının verilmemesi hâlinde, sigorta ettiren, sözleşmenin yapılmasına
ondört gün içinde itiraz etmemişse, sözleşme poliçede yazılı şartlarla yapılmış olur.
Aydınlatma açıklamasının verildiğinin ispatı sigortacıya aittir.
(3) Hazine Müsteşarlığı, çeşitli ülkelerin ve özellikle Avrupa Birliğinin düzenlemelerini
dikkate alarak, tüketiciyi aydınlatma açıklamasının şeklini ve içeriğini belirler
Beyan yükümlülüğü, Sözleşmenin yapılmasında, Genel olarak Madde 1435
(1) Sigorta ettiren sözleşmenin yapılması sırasında bildiği veya bilmesi gereken tüm önemli
hususları sigortacıya bildirmekle yükümlüdür. Sigortacıya bildirilmeyen, eksik veya yanlış
bildirilen hususlar, sözleşmenin yapılmamasını veya değişik şartlarda yapılmasını
gerektirecek nitelikte ise, önemli kabul edilir. Sigortacı tarafından yazılı veya sözlü olarak
sorulan hususlar, aksi ispat edilinceye kadar önemli sayılır.
Yazılı sorular Madde 1436
(1) Sigortacı sigorta ettirene, cevaplaması için sorular içeren bir liste vermişse, sunulan listede
yer alan sorular dışında kalan hususlara ilişkin olarak sigorta ettirene hiçbir sorumluluk
yüklenemez; meğerki sigorta ettiren önemli bir hususu kötüniyetle saklamış olsun.
(2) Sigortacı, liste dışında öğrenmek istediği hususlar varsa bunlar hakkında da soru sorabilir.
Söz konusu soruların da yazılı ve açık olması gerekir. Sigorta ettiren bu soruları cevaplamakla
yükümlüdür.
Yaptırım Madde 1439
(1) Sigortacı için önemli olan bir husus bildirilmemiş veya yanlış bildirilmiş olduğu takdirde,
sigortacı 1440. maddede belirtilen süre içinde sözleşmeden cayabilir veya prim farkı
isteyebilir. İstenilen prim farkının on gün içinde kabul edilmemesi hâlinde, sözleşmeden
cayılmış kabul olunur. Önemli olan bir hususun sigorta ettirenin kusuru sonucu
öğrenilememiş olması veya sigorta ettiren tarafından önemli sayılmaması durumu
değiştirmez.
(2) Rizikonun gerçekleşmesinden sonra, sigorta ettirenin ihmali ile beyan yükümlülüğü ihlal
edildiği takdirde, bu ihlal tazminatın veya bedelin miktarına yahut rizikonun gerçekleşmesine
etki edebilecek nitelikte ise, ihmalin derecesine göre tazminattan indirim yapılır. Sigorta
ettirenin kusuru kast derecesinde ise beyan yükümlülüğünün ihlali ile gerçekleşen riziko
arasında bağlantı varsa, sigortacının tazminat veya bedel ödeme borcu ortadan kalkar;
bağlantı yok sa, sigortacı ödenen primle ödenmesi gereken prim arasındaki oranı dikkate
alarak sigorta tazminatını veya bedelini öder.
Hayat Sigortası Genel Şartlarında;
C.2- Sözleşmenin Yapılması Sırasındaki Beyan Yükümlülüğü
2.1- Sigortacı, bu sözleşmeyi, gerek sigorta ettiren gerekse bilgisinin olduğu hallerde hayatı
sigorta edilenlerin ve temsilci aracılığıyla sigorta yapılıyorsa temsilcinin de beyanını esas
tutarak yapmıştır.
2.2- Gerek sigorta ettiren gerekse sigortalı ve temsilci, sigorta sözleşmesinin yapılması
sırasında kendisince bilinen ve sigortacının sözleşmeyi yapmamasını veya daha ağır şartlarla
yapmasını gerektirecek bütün halleri bildirmekle yükümlüdür. Bu yükümlülüğün ihlali
halinde, sigortacı durumu öğrendiği tarihten itibaren bir ay içinde sözleşmeden cayabilir veya
sözleşmeyi yürürlükte tutarak sekiz gün içinde prim farkını talep edebilir. Ancak, sigortacının
bildirilmemiş, eksik veya yanlış bildirilmiş olan hususları bilmesi veya ihbar etmemenin ya da
yanlış ihbar etmenin kusura dayanmaması halinde cayma caiz değildir. Bu durumda rizikonun
kabul edildiğinden daha yüksek olması nedeniyle daha fazla bir prim alınması gerekiyorsa
sigortacı durumu öğrendiği tarihten itibaren sekiz gün içinde prim farkını talep edebilir.
Sigorta ettiren, talep edilen prim farkını kabul ettiğini sekiz gün içinde bildirmediği takdirde
sözleşmeden cayılmış olur. Ancak, prim farkının kabul edilmemesi nedeniyle sözleşmeden
cayılması sigortacının gerçeğe aykırı veya eksik beyanı öğrendiği tarihten itibaren bir aylık
süre içinde söz konusudur.
Beyan yükümlülüğünün kasıtlı ihlalinde sigortacı riziko gerçekleşmiş olsa bile sözleşmeden
cayabilir ve prime hak kazanır.
Kastın söz konusu olmadığı durumlarda riziko; sigortacı durumu öğrenmeden önce veya
sigortacının cayabileceği veya caymanın hüküm ifade etmesi için geçecek süre içinde
gerçekleşirse, sigortacı tazminatı o tazminata ilişkin olarak tahakkuk ettirilen prim ile
tahakkuk ettirilmesi gereken prim arasındaki orana göre öder.
Taraflar arasında var olan uyuşmazlığı yukarıda yazılı yasal düzenlemeler dikkate alınarak
çözüme kavuşturmak gerekir.
Somut olayda, dosyaya yansıyan belgelerden anlaşıldığı üzere, başvuran almış olduğu konut
için XX’tan 50.000,- TL kredi almak için başvuruda bulunmuştur. Anılan banka kullandırdığı
krediyi güvenceye almak için kredi kullananı Hayat Sigortası olayımızda Hayata Devam
Sigortasını P-62232954-0-0 sayılı 15.09.2015/2016 arası geçerli olmak üzere 50.000,- TL’lik
Tehlikeli Hastalık Teminatı poliçesi düzenlenmiştir. Başvuran bu poliçenin süresi bitimini
nedeniyle zeyilname ile P- 72891006-0-0 sayılı 15.09.2016/2017 arası geçerli Hayata Devam
Sigorta poliçesi düzenlenmiştir. Tüm belgeler başvuran tarafından aynı tarihte kefilsiz olarak
imzalanmış ve banka tarafından kabul edilmiştir.
Davalı sigorta şirketi, TTK’nun 1423 ve 5684 sayılı Sigortacılık Kanunu madde 11 ve bu
madde gereği çıkarılan Sigorta Sözleşmelerinde Bilgilendirmeye İlişkin Yönetmelik’te kabul
edilen kurallara uygun bilgilendirme yapmamıştır. Anılan düzenlemelerde açıkça, sigorta
şirketleri tarafından bilgilendirme sözleşme yapılmadan önce konu hakkında bilgilendirilmesi
ve sigortalıya bu konuda yeterli zaman verilmesini öngörmektedir. Davalı sigorta şirketi,
Tüketici Kredi Sözleşmesi yapıldığı tarihte, sigortalıya düşünme hakkı tanımadan aynı tarihte
Hayat Sigortası yapmış olduğundan bilgilendirme yasa ve yönetmelikte belirlenen kurallara
uygun olmamıştır.
Sigortalı, geçmişte olan hastalığını kötü niyetli ve kasten bildirmediği yönünde Uyuşmazlık
Hakem Heyetince benimsenen görüşte usul ve yasaya aykırılık bulunmamaktadır. TTK’nun
1439/2. maddesin hükmü gereği başvuran geçmişteki hastalığını bilmediği bilirkişi raporu ile
de teyit edildiğinden, yasal düzenlemeler ve dosyaya sunulu bilgi ve belgeler birlikte
değerlendirildiğinde, Uyuşmazlık Hakem Heyeti tarafından verilen 05.02.2018 tarih ve
K.2018/7654 sayılı kararında, usul, yasaya aykırı bir yön bulunmadığından, davalı sigorta
şirketinin itirazları yerinde olmadığından reddine karar verilmesi sonuç ve kanaatine
varılmıştır.
6. SONUÇ
Yukarıda açıklanan nedenler ve dosya içeriğine göre;
1. Davalı sigorta şirketi vekilinin 05.02.2018 tarih ve K.2018/7654 sayılı Uyuşmazlık
Hakem Heyeti kararına karşı ileri sürdüğü itirazlar yerinde olmadığından REDDİNE,
2. Davalı tarafça yapılan itiraz başvuru ücretinin kendi üzerlerinde bırakılmasına,
3. Usulü işlemlerin tamamlanması için dosyanın Sigorta Tahkim Komisyonu’na tevdiine,
5684 sayılı Sigortacılık Kanunu’nun 30/12. maddesi uyarınca ve miktar itibarı ile kararın
taraflara tebliğinden itibaren kanun yolu açık olmak üzere oybirliği ile karar verildi. 08.05.
2018

Kaynak

Yorum yapın

* Lütfen yukarıda gördüğünüz denetim kodunu giriniz...