Çalışma süresi iş yaşamında kural olarak SGK’ya işveren tarafından bildirilen süreler dikkate alınarak belirlenir. Bu yüzden pek çok Mahkeme, özellikle kıdem tazminatı gibi çalışma süresine göre belirlenen alacakların hesabında, işveren tarafından SGK’ya yapılan bildirimleri dikkate almakta, hizmet döküm cetvellerindeki süreleri göre hesaplama yapılmaktadır.
Aşağıdaki karar ise, işçinin çalışma süresini kanıtlaması için hizmet tespit davası açmak zorunda olmadığını, hiç kimsenin hizmet tespiti davası açmaya zorlanamayacağını, hizmet tespiti davasının sosyal güvenlik hakkını ilgilendirdiğini, bir kişinin işçi sayılması için mutlak surette SSK’lı çalışmasının gerekmeyeceğini, önemli olan unsurun çalışma süre ve günlerinin somut bilgiler ile ispatı olduğunu vurgulamaktadır. Bu yönlerle kararın önemli olduğunu düşünmekteyiz.
7. Hukuk Dairesi 2014/9313 E. , 2014/20041 K.
“İçtihat Metni”
Mahkemesi : Adana 4. İş Mahkemesi
Tarihi : 01/04/2014
Numarası : 2011/369-2014/223
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün, Yargıtay’ca incelenmesi davacı tarafından istenilmekle, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşılmakla, dosya incelendi, gereği görüşüldü:
Davacı vekili, müvekkilinin davalıya ait kuaför salonunda 01/06/2009-07/03/2011 tarihleri arasında çalıştığını, iş sözleşmesinin haksız feshedildiğini iddia ederek kıdem ve ihbar tazminatı ile yıllık izin, hafta tatili, ulusal bayram genel tatil ve fazla çalışma alacaklarının tahsilini talep etmiştir.
Davalı davacının müvekkili nezdinde çalışması bulunmadığını, müvekkilinin 2010 yılı başında vergi levhası aldığını, davacının başka bir kuaför salonunda çalışması olduğunu, davacının arkadaşı ve müvekkilinin çalışanı olan Kazım Aslan’ın ricası ile ara ara toplamda 2 ay olmak üzere müvekkili işyerinde staj yaptığını, haksız menfaat sağlamak için iş bu davayı açtığını belirterek, davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
Mahkemece davacının çalışmasının sigortasız olduğu, öncelikle çalışmanın varlığının kanıtlanması için hizmet tespiti davası açılması, hizmetin varlığı kanıtlandıktan sonra alacaklar yönünden araştırma yapılması gerektiği, davacı tarafa hizmet tespit davası açması yönünden süre verilmesine rağmen dava açmadığı, dava ispatlanamamış olmakla davanın reddine karar verilmiştir.
Davacı işçi alacaklarının tahsili davası açmıştır. Hiç kimse hizmet tespiti davası açmaya zorlanamaz. Hizmet tespiti davası sosyal güvenlik hakkını ilgilendirir. Bir kişinin işçi sayılması için mutlak surette SSK’lı çalışması gerekmez. Kaldı ki, davacı tanıklarının davacının davalı yanında çalıştığı süre ile çalışma gün ve saatlerine ilişkin somut bilgiler verdikleri görülmektedir. Bu nedenlerle açılan davanın toplanan delillere göre esastan değerlendirilmesi gerekirken, yerinde olmayan gerekçeyle reddi hatalı olup bozma nedenidir.
SONUÇ: Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı nedenle BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde davacıya iadesine, 03.11.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.