İş Mahkemesi Kısa Kararla Gerekçeli Kararın Farklı Olması

T.C.
YARGITAY
9. HUKUK DAİRESİ
Esas No.
2012/6215
Karar No.
2012/9891
Tarihi
26.03.2012
İLGİLİ MEVZUAT
1475-İŞ KANUNU (İK)/14
6100-HUKUK MUHAKEMELERİ KANUNU/297/298/321
KAVRAMLAR
KIDEM VE İHBAR TAZMİNATI
KISA KARAR İLE GEREKÇELİ KARAR ARASINDA ÇELİŞKİ OLMASI
ÖZET
SOMUT UYUŞMAZLIKTA MAHKEMECE TEFHİM EDİLEN KISA KARARDA DAVANIN EK RAPOR ÜZERİNDEN KABULÜNE ŞEKLİNDE HÜKÜM KURULMUŞTUR. TALEPLERDEN HER BİRİ HAKKINDA HÜKÜM KURULMADIĞI GİBİ, TARAFLARA YÜKLENEN BORÇ VE TANINAN HAKLAR SIRA NUMARASI ALTINDA AÇIKÇA BELİRTİLMEMİŞ, HÜKÜMDE TEREDDÜDE YOL AÇILMIŞ VE KISA KARAR GEREKÇELİ KARAR ÇELİŞKİSİ YARATILMIŞTIR. BÖYLECE BELİRTİLEN HMK.’UN 297, 298 VE 321. MADDELERİNE AYKIRI DAVRANILMIŞTIR. KARARIN SALT BU NEDENLE SAİR YÖNLERİ İNCELENMEKSİZİN BOZULMASI GEREKMİŞTİR.
Davacı vekili, davacı işçinin kıdem ve ihbar tazminatı ile yıllık ücretli izin alacağının davalı işverenden tahsiline karar verilmesini istemiştir.

Yerel mahkeme, isteği kısmen hüküm altına almıştır.

Hüküm süresi içinde taraflar avukatlarınca temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi B. Kar tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:

KARAR : A ) Davacı İsteminin Özeti:

Davacı vekili, Davacı vekili, davacının davalı şirketin yurt içi ve yurt dışında bulunan şantiyelerinde çalıştığını, iş sözleşmesinin haksız feshedildiğini belirterek, kıdem ve ihbar tazminatı ile yıllık ücretli izin alacağının davalı işverenden tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.

B ) Davalı Cevabının Özeti:

Davalı vekili, zamanaşımı ve husumet itirazında bulunarak, davacının bütün çalışmalarının şirkette bulunmadığını, değişik tüzel kişiliklerde çalışması olduğunu, davacının belli bir iş ve amaç için kurulan şantiyeler çerçevesinde dönemsel ve belli işler için işe alındığını ve iş bitiminde tüm yasal hakların işçilere ödendiğini, yine aynı nedenle hizmet aktinin belirli süreli olduğunun kabul edilmesi ile ihbar tazminatına hak kazanamayacağını, davanın reddi gerektiğini savunmuştur.

C ) Yerel Mahkeme Kararının Özeti:

Mahkemece yapılan yargılama sonunda ek rapordaki hesaplamalar dikkate alınarak davacının davalıya ait işyerinde çalıştığı, davacının iş aktinin iş bitimi nedeniyle davalı işverence feshedildiği bu nedenle davacının kıdem ve ihbar tazminatına hak kazanacağı, her ne kadar davalı taraf davacının G… E… M… Arabia Limited Campany bünyesinde yapılmış olan çalışmaların şirket bünyesinde yapılmış gibi kabul edilemeyeceğini, iş arama izinleri karşılığının zamlı olarak ödendiğini, yeni ödeme belgeleri bulunduğunu belirtmiş ise de; tanık beyanlarına göre G… E… M… Arabia Limited Campany şirketinin davalı ile arasında organik bağ olduğu, bu nedenle G… E… M… Arabia Limited Campany şirketinin çalışmalarından davalı şirketinde sorumlu olacağı gerekçesi ile davanın kısmen kabulüne karar verilmiş, kısa kararda davanın ek rapor üzerinden kabulüne şeklinde hüküm kurulmuştur.

D ) Temyiz:

1- Dosyadaki yazılara toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre tarafların aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.

E ) Gerekçe:

6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 297. maddesi uyarınca, mahkeme kararlarının;

a ) Hükmü veren mahkeme ile hâkim veya hâkimlerin ve zabıt kâtibinin ad ve soyadları ile sicil numaraları, mahkeme çeşitli sıfatlarla görev yapıyorsa hükmün hangi sıfatla verildiğini,

b ) Tarafların ve davaya katılanların kimlikleri ile Türkiye Cumhuriyeti kimlik numarası, varsa kanuni temsilci ve vekillerinin ad ve soyadları ile adreslerini,

c ) Tarafların iddia ve savunmalarının özetini, anlaştıkları ve anlaşamadıkları hususları, çekişmeli vakıalar hakkında toplanan delilleri, delillerin tartışılması ve değerlendirilmesini, sabit görülen vakıalarla bunlardan çıkarılan sonuç ve hukuki sebepleri,

ç ) Hüküm sonucu, yargılama giderleri ile taraflardan alınan avansın harcanmayan kısmının iadesi, varsa kanun yolları ve süresini,

d ) Hükmün verildiği tarih ve hâkim veya hâkimlerin ve zabıt kâtibinin imzalarını,

e ) Gerekçeli kararın yazıldığı tarihi,

İçermesi, hükmün sonuç kısmında, gerekçeye ait herhangi bir söz tekrar edilmeksizin, taleplerden her biri hakkında verilen hükümle, taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların, sıra numarası altında, açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesi zorunludur.

Basit yargılama usulüne tabi yargılamalara ilişkin olarak 6100 sayılı HMK.’un “Hüküm” başlıklı 321. maddesinde aynen;

( 1 ) Tahkikatın tamamlanmasından sonra, mahkeme tarafların son beyanlarını alır ve yargılamanın sona erdiğini bildirerek kararını tefhim eder. Taraflara beyanda bulunabilmeleri için ayrıca süre verilmez.

( 2 ) Kararın tefhimi, mahkemece hükme ilişkin tüm hususların gerekçesi ile birlikte açıklanması ile gerçekleşir. Ancak zorunlu hâllerde, hâkim bu durumun sebebini de tutanağa geçirmek suretiyle, sadece hüküm özetini tutanağa yazdırarak kararı tefhim edebilir. Bu durumda gerekçeli kararın en geç bir ay içinde yazılarak tebliğe çıkartılması gerekir” hükmü düzenlenmiştir.

321. maddedeki “hükme ilişkin tüm hususlar”dan kastedilen HMK.’un 297. maddesindeki unsurlardır. Madde gerekçesinde tefhimin hüküm özetinin yazdırılması olduğu açıklanmıştır.

Bu nedenlerle basit yargılamada da tefhim edilecek hüküm HMK.’un 297/2. maddesindeki unsurları taşımakla birlikte HMK.’un 321. maddesi uyarınca gerekçeli olmak zorundadır. Ancak Mahkemelerin iş yoğunluğu ve buna bağlı olarak duruşma dosyalarının çokluğu nedeni ile gerekçenin duruşmada yazdırılamaması halinde gerekçeli kararın en geç bir ay içinde yazılarak tebliğe çıkartılması gerekir.

Bu yasal şekil yargıda açıklık ve netlik prensibinin gereğidir. Aksi hal, hükmün infazında zorluklara ve tereddütlere, yargılamanın ve davaların gereksiz yere uzamasına, davanın tarafı bulunan kişi ve kurumların mağduriyetlerine sebebiyet verecek ve kamu düzeni ve barışını olumsuz yönde etkileyecektir ( Hukuk Genel Kurulu – 2007/14-778 E, 2007/611 K, Dairemizin 01.04.2008 gün ve 2007/38353 Esas, 2008/7142 Karar sayılı ilamı ).

Halen yürürlükte olan 5521 sayılı İş Mahkemeleri Kanununun 8 inci maddesine göre, iş mahkemelerince verilen nihai kararlara karşı kanun yoluna başvurma süresi, karar yüze karşı verilmişse nihai kararın taraflara tefhimi, yokluklarında verilmiş ise tebliği tarihinden itibaren sekiz gündür.

Taraflar hükmün tefhiminin HMK.’un 297/2. maddesinde sayılan unsurları taşımaması halinde hak ve borçlarını bilemeyeceklerinden temyiz süresini kaçırmamak, hak kaybına uğramamak için kararı gereksiz yere temyiz etmek zorunda kaldıkları bir gerçektir.

Bu nedenlerle hükmün tefhimi sırasında HMK.’un 297/2. maddesinde belirtildiği üzere “taleplerden her biri hakkında verilen hükümle, taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların, sıra numarası altında; açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesi gerekli ve zorunludur.

HMK.’un 298/2 maddesi gereğince sonradan yazılacak gerekçeli kararın kısa karara uygun olması, tefhim edilen kısa karara aykırı olmaması gerekir. Aksi halde, yargılamanın aleniyeti ilkesi zedelenmiş ve mahkeme kararına güven sarsılmış olacaktır. Asıl olan tefhim edilen kısa karardır. Gerekçeli kararın kısa karara uygun olmaması, çelişki yaratır ve gerekçeli kararın yok hükmünde olduğu anlamına gelir. Belirtmek gerekir ki, kısa karar ile gerekçeli karar çelişkisi, Yargıtay İçtihadı Büyük Genel Kurulu’nun 10.4.1992 gün ve 1991/7 Esas, 1992/4 Kararı gereğince bozma nedenidir.

Somut uyuşmazlıkta mahkemece tefhim edilen kısa kararda davanın ek rapor üzerinden kabulüne şeklinde hüküm kurulmuştur. Taleplerden her biri hakkında hüküm kurulmadığı gibi, taraflara yüklenen borç ve tanınan haklar sıra numarası altında açıkça belirtilmemiş, hükümde tereddüde yol açılmış ve kısa karar gerekçeli karar çelişkisi yaratılmıştır. Böylece belirtilen HMK.’un 297, 298 ve 321. Maddelerine aykırı davranılmıştır. Kararın salt bu nedenle sair yönleri incelenmeksizin bozulması gerekmiştir.

SONUÇ : Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı salt sebepten dolayı BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 26.03.2012 tarihinde oybirliği ile karar verildi.