YİDK Kararının İptali Davası

Taraflar arasında görülen davada Ankara 2. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi’nce verilen 28/01/2015 tarih ve 2014/272-2015/15 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davalılar vekilleri tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, davalı şirketin 2011/71732 sayılı “M………” ibareli marka için tescil başvurusu yaptığını, müvekkilinin tanınmış “C..” ibareli ve bu ibareyi taşıyan seri markalarına dayanarak yaptığı itirazın davalı kurumun YİDK’nca nihai olarak reddedildiğini, ancak başvuruya konu işaretin tescili halinde tüketiciler nezdinde iltibasın doğacağını, “M…” ibaresinin ayırdedicilik katmadığını, müvekkili markalarının ayırdediciliğinin zedeleneceğini, seri marka izleniminin verileceğini, davalı şirketin haksız yarar sağlayacağını ileri sürerek TPE YİDK’nun 2014-M-5598 sayılı kararının iptalini, 2011/71732 sayılı markanın tescili halinde hükümsüzlüğünü talep ve dava etmiştir.
Davalı T.. vekili, “C..” ibaresinin cep telefonu olarak bilinen taşınılabilir telefon ürününü adlandırdığını, dava konusu markanın kapsadığı ürünler için ayırt ediciliğinin düşük olduğunu, “M….” ve “C….” ibarelerinin bütün olarak algılanacağını, ilişkilendirme ve karıştırma ihtimalinin bulunmadığını savunarak davanın reddini istemiştir.
Davalı T… İ.. B…. A.Ş vekili, karşılaştırılan işaretlerin aynı/ ayırt edilemeyecek derecede benzer olmadığını, karıştırma ihtimalinin bulunmadığını, “C..” ibaresinin telekominikasyon hizmetleri için jenerikleşmesiyle ancak eklerle ayırt edilebileceğini savunarak davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, iddia, savunma ve tüm dosya kapsamına göre, davacı markaları ve başvuruya konu işaret arasındaki farklılığın anlamsal, görsel ve sesçil olarak iki işaret arasında var olan genel izleminden doğan benzerliğin etkilerini geri plâna atmaya elverişli olmadığı, ortalama düzeydeki alıcıların/ yararlanıcıların farklı işletmelere ait iki ayrı marka olduğunu derhâl ve hiç düşünmeden ilk bakışta algılayamayacakları, 9 ve 36. sınıf ürün ve
hizmetlerden satın almak veya yararlanmak isterken davalının “M………” işaretini taşıyan mal ve hizmetleri satın alma yönünde tercihte bulunabilecekleri, bir kısım alıcıların/ yararlanıcıların marka ve işaretin birbirleriyle idarî ve ekonomik olarak bağlantılı şirketlere ait olduğu yönünde algılamada bulunulmalarının kaçınılmaz olduğu, davalı başvurusunun, davacı markalarının serisi içerisine sızdığı gerekçesiyle davanın kabulüne, TPE YİDK’nın 2014/M-5598 sayılı kararının iptaline, davalı adına tescil olunan 2011/71732 sayılı markanın hükümsüzlüğüile sicilden terkinine karar verilmiştir.
Kararı, davalı T…… vekili ve davalı T……. İ… B……..ı A.Ş vekili temyiz etmiştir.
Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, davalılar vekillerinin tüm temyiz itirazları yerinde değildir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerden dolayı, davalılar vekillerinin bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, temyiz harcı davalılardan ayrı ayrı peşin alındığından başkaca harç alınmasına mahal olmadığına, 21/12/2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

Yorum yapın

* Lütfen yukarıda gördüğünüz denetim kodunu giriniz...