T.C.
YARGITAY
9. HUKUK DAİRESİ
Esas No.
2009/21799
Karar No.
2010/20702
Tarihi
28.06.2010
İLGİLİ MEVZUAT
4857-İŞ KANUNU (İK)/20
KAVRAMLAR
FESHİN GEÇERSİZLİĞİ VE İŞE İADE
İSTİHDAM AZALTILMASI
FESİH BİLDİRİMİNE İTİRAZ VE USULÜ
ÖZET
DAVALI İŞVEREN, FİNANSAL KRİZ VE CİRO AZALMASI NEDENİ İLE İSTİHDAM AZALTILMASI KARARI ALMIŞ VE TOPLU İŞÇİ ÇIKARMA KURALI GEREĞİNCE 25 İŞÇİNİN ÇIKARILACAĞINI KURUMLARA BİLDİRMİŞ VE BU KAPSAMDA DAVACININ İŞ SÖZLEŞMESİNİ FESHETMİŞTİR. DAVALI AYRICA YENİ ORGANİZASYON ŞEMASI DA SUNMUŞTUR. İSTİHDAM AZALTILMASI KARARI İLE İŞYERİNDE İSTİHDAM FAZLALIĞI MEYDANA GELECEĞİ AÇIKTIR. ÖNCELİKLE ALINAN BU KARAR İLE KAÇ İŞÇİ ÇIKARILDIĞI, YENİ İŞÇİ ALINIP ALINMADIĞI, DAVACININ İSTİHDAM FAZLASI OLUP OLMADIĞININ İŞYERİNDE BİLİRKİŞİ MARİFETİ İLE KEŞİF YAPILARAK ARAŞTIRILMASI GEREKİR. DAHA SONRA İSTİHDAM FAZLASI OLDUĞU BELİRLENDİĞİ TAKDİRDE DAVACININ DAVALI İŞVERENİN DİĞER BÖLÜMLERİNDE VEYA BAŞKA BİR İŞYERİNDE DEĞERLENDİRME OLANAĞI OLUP OLMADIĞI SOMUT OLARAK ARAŞTIRILMALIDIR. MAHKEMECE BU KONUDA ARAŞTIRMA YAPILMAKSIZIN DAVANIN KABULÜNE KARAR VERİLMİŞTİR. BUNUN İÇİNDE İŞVERENİN TÜM İŞYERLERİNE AİT ÇALIŞAN KAYITLARI İNCELENMELİ, SSK İŞÇİ ALIM VE ÇIKARILMASINA İLİŞKİN KAYITLARI GETİRTİLMELİ, İŞVERENİN YENİ İŞÇİ ALIP ALMADIĞI, İŞÇİ ALINMIŞ İSE DAVACININ ALINAN İŞÇİLERİN NİTELİKLERİNİ TAŞIYIP TAŞIMADIĞI, ALINAN VEYA İSTİHDAM AZALTILAN İŞYERİNDE ÇALIŞTIRILIP ÇALIŞTIRILMAYACAĞI AÇIKLIĞA KAVUŞTURULMALIDIR. EKSİK İNCELEME İLE YAZILI ŞEKİLDE DAVANIN KABULÜ HATALIDIR
Davacı, iş sözleşmesinin geçerli neden olmadan feshedildiğini belirterek feshin geçersizliğine ve işe iadesine karar verilmesini istemiştir.
Yerel mahkeme, davanın kabulüne karar vermiştir.
Hüküm süresi içinde davalı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi B.Kar tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
KARAR : Davacı vekili davacı işçinin iş sözleşmesinin geçerli neden olmadan feshedildiğini belirterek, feshin geçersizliğine ve davacı işçinin işe iadesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı işveren vekili, davacının iş sözleşmesinin sürekli artan finansal krizden dolayı zorunlu hale gelen tasarruf tedbirleri dikkate alınarak ekonomik nedenlerle nedeni ile feshedildiğini, davalı şirketin ciro azalması nedeni ile tedbirler aldığını, yeninden yapılandığını, bu nedenle toplu işçi çıkarma bildiriminde bulunduğunu, feshin işletme ve işyeri gereklerine dayandığını, davanın reddi gerektiğini savunmuştur.
Mahkemece, zarar etmenin tek başına fesih sebebi olamayacağı gibi ciro düşmesinin de feshi geçerli kılmayacağı, işçi çıkartılmasını gerektiren nedenlerin kanıtlanmadığı, feshin son çare olması ilkesine uyulmadığı gerekçesi ile davanın kabulüne karar verilmiştir.
İşletmenin, işyerinin ve işin gereklerinden kaynaklanan fesihte, yargısal denetim yapılabilmesi için mutlaka bir işletmesel karar gerekir. İş sözleşmesinin iş, işyeri veya işletme gereklerine dayalı olarak feshi, işletmesel kararın sonucu olarak gerçekleşmekte, fesih işlemi de işletmesel karar çerçevesinde değişen durumlara karşı işverene tepkisini oluşturmaktadır. Bu kararlar işletme ve işyeri içinden kaynaklanan nedenlerden dolayı alınabileceği gibi, işyeri dışından kaynaklanan nedenlerden dolayı da alınabilir. Bu nedenler, bir ya da birden fazla işçinin işyerinde çalışmaya devam etmesi gerekliliğini doğrudan veya dolaylı olarak ortadan kaldırıyorsa, dikkate alınmalıdır.
4857 sayılı İş Kanunu’nun 20/2 maddesinde açıkça, feshin geçerli nedenlere dayandığının ispat yükü davalı işverene verilmiştir. İşveren ispat yükünü yerine getirirken, öncelikle feshin biçimsel koşullarına uyduğunu, daha sonra, içerik yönünden fesih nedenlerinin geçerli ( veya haklı ) olduğunu kanıtlayacaktır. Bu kapsamda, işveren fesihle ilgili karar aldığını, bu kararın istihdam fazlası meydana getirdiğini, tutarlı şekilde uyguladığını ve feshin kaçınılmaz olduğunu ispatlamalıdır.
Feshin işletme, işyeri ve işin gerekleri nedenleri ile yapıldığı ileri sürüldüğünde, öncelikle bu konuda işverenin işletmesel kararı aranmalı, bağlı işveren kararında iş görme ediminde ifayı engelleyen, bir başka anlatımla istihdamı engelleyen durum araştırılmalı, işletmesel karar ile istihdam fazlalığının meydana gelip gelmediği, işverenin bu kararı tutarlı şekilde uygulayıp uygulamadığı ( tutarlılık denetimi ), işverenin fesihte keyfi davranıp davranmadığı ( keyfilik denetimi ) ve işletmesel karar sonucu feshin kaçınılmaz olup olmadığı ( ölçülülük denetimi-feshin son çare olması ilkesi ) açıklığa kavuşturulmalıdır. Dairemizin kararlılık kazanan uygulaması bu yöndedir. ( 06.10.2008 gün ve 2008/30274 Esas, 2008/25209 Karar, 11.09.2008 gün ve 2008/25324 Esas, 2008/23401 Karar sayılı ilamlarımız ).
İşletmesel kararın amacı ve içeriğini belirlemekte özgür olan işveren, işletmesel kararı uygulamak için aldığı tedbirin feshi gerekli kıldığını, feshin geçerli nedeni olduğunu kanıtlamalıdır. İşletmesel kararın amacı ve içeriğini serbestçe belirleyen işveren, uygulamak için aldığı, geçerli neden teşkil eden ve ayrıca istihdam fazlası doğuran tedbire ilişkin kararı, sürekli ve kalıcı şekilde uygulamalıdır. İşveren işletme, işyeri ve işin gerekleri nedeni ile aldığı fesih kararında, işyerinde istihdam fazlalığı meydana geldiğini ve feshin kaçınılmazlığını kanıtlamak zorundadır. İş sözleşmesinin feshiyle takip edilen amaca uygun daha hafif somut belirli tedbirlerin mevcut olup olmadığının değerlendirilmesi, işverenin tekelinde değildir. Bir bakıma feshin kaçınılmaz olup olmadığı yönünde, işletmesel kararın gerekliliği de denetlenmelidir. Feshin kaçınılmazlığı ekonomik açıdan değil, teknik denetim kapsamında, bu kararın hukuka uygun olup olmadığı ve işçinin çalışma olanağını ortadan kaldırıp kaldırmadığı somut olarak araştırılmalı, kısaca feshin son çare olması ilkesi incelenmelidir. İşletme, işyeri ve iş gereklerinin, iş sözleşmesi feshedilen işçinin işyerinde istihdam edilme imkânına somut olarak etki etmesi şarttır. İşçinin işverenin aynı işyerinde başka bir bölümünde veya başka bir işyerinde çalıştırılma olanağının somut olarak araştırılması gerekir. İşçinin başka bölümde veya işyerinde değerlendirme olanağı var ise, işletme gereklerine dayalı fesih geçersiz olacaktır.
Sürekli artan finansal krize karşı önlem olarak istihdam azaltılması kararı, kurucu bir işveren kararıdır. Kurucu işveren kararı yasal temelini sözleşme ve işverenin girişim özgürlüğünde bulur. Kurucu işveren kararında istihdam fazlalığı meydana gelip gelmediği, işverenin bu kararı tutarlı şekilde uygulayıp uygulamadığı, işverenin fesihte keyfi davranıp davranmadığı ve işletmesel karar sonucu feshin kaçınılmaz olup olmadığı somut olarak açıklığa kavuşturulmalıdır.
Dosya içeriğine göre davalı işveren, finansal kriz ve ciro azalması nedeni ile istihdam azaltılması kararı almış ve Toplu İşçi Çıkarma kuralı gereğince 25 işçinin çıkarılacağını kurumlara bildirmiş ve bu kapsamda davacının iş sözleşmesini feshetmiştir. Davalı ayrıca yeni organizasyon şeması da sunmuştur. İstihdam azaltılması kararı ile işyerinde istihdam fazlalığı meydana geleceği açıktır. Öncelikle alınan bu karar ile kaç işçi çıkarıldığı, yeni işçi alınıp alınmadığı, davacının istihdam fazlası olup olmadığının işyerinde bilirkişi marifeti ile keşif yapılarak araştırılması gerekir. Daha sonra istihdam fazlası olduğu belirlendiği takdirde davacının davalı işverenin diğer bölümlerinde veya başka bir işyerinde değerlendirme olanağı olup olmadığı somut olarak araştırılmalıdır. Mahkemece bu konuda araştırma yapılmaksızın davanın kabulüne karar verilmiştir. Bunun içinde işverenin tüm işyerlerine ait çalışan kayıtları incelenmeli, SSK işçi alım ve çıkarılmasına ilişkin kayıtları getirtilmeli, işverenin yeni işçi alıp almadığı, işçi alınmış ise davacının alınan işçilerin niteliklerini taşıyıp taşımadığı, alınan veya istihdam azaltılan işyerinde çalıştırılıp çalıştırılmayacağı açıklığa kavuşturulmalıdır. Eksik inceleme ile yazılı şekilde davanın kabulü hatalıdır.
SONUÇ : Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı sebepten BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 28.06.2010 gününde oybirliği ile karar verildi.