Arabuluculuğun temel özelliklerinden birisi, uyuşmazlığın menfaat temelli çözülmesidir. Peki menfaat temelli çözüm ne demektir?
Normal şartlar altında bir hukuki uyuşmazlığın çözümü için Mahkeme’ye gittiğinizi ve hukuki uyuşmazlığın da ödenmeyen bir alacak olduğunu varsayalım. Mahkeme sürecinde karar verecek olan hakim bu durumda, tarafların delillerini ve taleplerini de dikkate alarak, alacağın var olup olmadığı varsa hangi tarihten itibaren faiz işleyeceğine karar verir ve bu şekilde dosyayı sonlandırır. Mahkemeler menfaat temelli değil, hak temelli faaliyette bulunurlar. Aynı durum tahkimde de geçerlidir. Tahkimde sadece hakim değil, hakem bulunur ve aynı şekilde karar verir.
Arabuluculuk sürecinde ise, kararı hakem ya da hakim değil, taraflar verirler. Taraflar aralarındaki uyuşmazlığı, kamu düzenine ve genel ahlaka aykırı olmamak kaydıyla istedikleri gibi düzenleyebilirler. Taraflar, arabuluculuk sürecinde ödenmesi gereken bir borcun, aynen yani para olarak ödenmesini değil de, mesela hizmet olarak ya da başka bir edim ile ödenmesini kararlaştırabilirler.
Örnek vermek gerekirse; A kişisi B kişinden 5.000 TL alacaklıdır ve B kişisi A’ya olan borcunu ödeyememektedir. A Kişisi alacağının tahsili için mahkeme ya da tahkim yoluna giderse, hakim ya da hakemin verecek olduğu karar, alacağın kanunun aradığı belgelerle varlığının ispat edilmesi kaydıyla, 5.000 TL’nin ödeme tarihinden itibaren işleyecek yasal ya da ticari faiziyle davalı B’den alınarak davacı A’ya ödenmesi şeklinde olacaktır. Hakim ya da hakemin başka bir karar verme ihtimali bulunmamaktadır. Oysa ki aynı konuda, taraflar arabuluculuk sürecine başlamış olsalardı tarafların anlaşmasına göre borcun bir mal karşılığında ya da hizmet karşılığında ödenmesini kararlaştırabilirlerdi. Mesela B’nin bir temizlikçi olduğunu düşünelim bu durumda taraflar B’nin A’nın evini 12 kez ücretsiz temizlemesi durumunda borcun ödenmiş sayılacağı konusunda anlaşmaya varabilirlerdi. Yine B’nin nakit sıkıntısı çeken bir tacir olduğunu düşünürsek, elinde bulunan ticari malların bir kısmını A’ya vermesi suretiyle, borcun ödenmiş olacağı konusunda taraflar anlaşmaya varabilirlerdi. Görüldüğü gibi arabuluculuk, hakim ya da hakem yargılamasına çok fazla sayıda seçeneği taraflara sunarak, uyuşmazlıkların dostane yolla çözümlenmesini sağlamaktadır.
Kaynak: Temel Arabuluculuk Eğitimi Katılımcı Kitabı, 2021, Sayfa 40
Görüldüğü üzere arabuluculuk, tarafların haklarından ziyade menfaatlarini esas alan yapısıyla, kamu düzenine ve ahlaka aykırı olmamak kaydıyla, sınırsız çözüm olanağı sunabilen, tarafların ilişkilerini zedelemeyen, her iki tarafın da kazanmasına, ilşkilerinin zedelenmesine mümkün olabildiğince engel olmaya çalışan dostane bir hukuki uyuşmazlık çözüm yöntemidir.