Trafik Kazalarında Tazminat Zamanaşımı

T.C.
YARGITAY
4. HUKUK DAİRESİ
Esas No.
2009/9425
Karar No.
2010/5723
Tarihi
11.05.2010
İLGİLİ MEVZUAT
765-TÜRK CEZA KANUNU ( TCK )/102/459
2918-KARAYOLLARI TRAFİK KANUNU ( KTK )/109/2
5237-TÜRK CEZA KANUNU ( TCK )/66/89
KAVRAMLAR
TRAFİK KAZASI NEDENİYLE YARALANMA
MADDİ VE MANEVİ TAZMİNAT
ZAMANAŞIMI
ÖZET
DAVA KONUSU TRAFİK KAZASININ BİRDEN ÇOK KİŞİNİN YARALANMASI BİÇİMİNDE GERÇEKLEŞTİĞİ TRAFİK KAZASI TESPİT TUTANAĞINDAN ANLAŞILMAKTADIR. BUNA GÖRE EYLEM, OLAY GÜNÜNDE YÜRÜRLÜKTE BULUNAN 765 SAYILI TÜRK CEZA YASASI’NIN 459/2. MADDESİNDE DÜZENLENEN SUÇ KAPSAMINDA KALMAKTA OLUP AYNI YASA’NIN 102/4. MADDESİ GEREĞİNCE ( UZAMIŞ ) CEZA ZAMANAŞIMI BEŞ YILDIR. DAVA GÜNÜNE GÖRE HER İKİ YASA’DA BELİRTİLEN ZAMANAŞIMI SÜRELERİNİN GEÇMİŞ OLDUĞU ANLAŞILMAKTADIR. DAVALILAR TARAFINDAN DAVA DİLEKÇESİNE VE ISLAH DİLEKÇESİNE KARŞI SÜRESİ İÇİNDE ZAMANAŞIMI DEFİ İLERİ SÜRÜLDÜĞÜ HALDE YEREL MAHKEMECE, ANKARA ATATÜRK EĞİTİM VE ARAŞTIRMA HASTANESİ’NİN 08/05/2006 GÜNLÜ RAPORUNDA DAVACININ AKTİF POLİSLİK YAPAMAYACAĞI VE ADLİ TIP KURUMU’NUN 21/03/2008 GÜNLÜ RAPORUNDA “BELİNDEKİ KIRIKTAN HABERİ OLMADIĞININ” BELİRTİLDİĞİ GEREKÇESİYLE ZAMANAŞIMI SÜRELERİNİN BU TARİHLERDEN BAŞLAMASI GEREKTİĞİ GEREKÇESİYLE İSTEMİN BİR BÖLÜMÜ KABUL EDİLMİŞTİR
Davacı Hasan T. vekili Avukat S.Nesimi Aksu tarafından, davalı Hilmi B. ve İçişleri Bakanlığı aleyhine 31/07/2006 gününde verilen dilekçe ile trafik kazasından kaynaklanan yaralanma nedeniyle tazminat istenmesi üzerine yapılan yargılama sonunda; Mahkemece davanın kısmen kabulüne dair verilen 09/02/2009 günlü kararın Yargıtay’da duruşmalı olarak incelenmesi davalılardan Hilmi B. vekili, duruşmasız olarak incelenmesi de davalı İçişleri Bakanlığı vekili ve davacı vekili taraflarından süresi içinde istenilmekle, daha önceden belirlenen 11/05/2010 duruşma günü için yapılan tebligat üzerine temyiz eden davalı Hilmi B. vekili Avukat Dilek Özel ile karşı taraftan davacı vekili Avukat Volkan Akyüz geldiler. Açık duruşmaya başlandı. Süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten ve hazır bulunanların sözlü açıklamaları dinlendikten sonra taraflara duruşmanın bittiği bildirildi. Dosyanın görüşülmesine geçildi, Tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:

KARAR : Dava, trafik kazası nedeniyle yaralanmadan dolayı uğranılan maddi ve manevi zararın istemine ilişkindir. Yerel mahkemece istemin bir bölümü kabul edilmiş karar, davacı ile davalılar tarafından temyiz olunmuştur.

Dava konusu trafik kazası 08/11/1994 günü meydana gelmiş, eldeki dava 31/07/2006 günü açılmış ve tazminat tutarı 29/12/2003 günlü ıslah dilekçesi ile arttırılmıştır. Davalılar tarafından süresi içinde zamanaşımı def iler ileri sürülmüştür.

2918 sayılı Karayolları Trafik Yasası’nın 109/1 ve 2. maddesi gereğince; “Motorlu araç kazalarından doğan maddi zararların tazminine ilişkin talepler, zarar görenin, zararı ve tazminat yükümlüsünü öğrendiği tarihten başlayarak iki yıl ve herhalde, kaza gününden başlayarak on yıl içinde zamanaşımına uğrar.

Dava, cezayı gerektiren bir fiilden doğar ve ceza kanunu bu fiil için daha uzun bir zaman aşımı süresi öngörmüş bulunursa, bu süre, maddi tazminat talepleri için de geçerlidir.”

Dava konusu trafik kazasının birden çok kişinin yaralanması biçiminde gerçekleştiği trafik kazası tespit tutanağından anlaşılmaktadır. Buna göre eylem, olay gününde yürürlükte bulunan 765 sayılı Türk Ceza Yasası’nın 459/2. maddesinde düzenlenen suç kapsamında kalmakta olup aynı Yasa’nın 102/4. maddesi gereğince ( uzamış ) ceza zamanaşımı beş yıldır. Dava gününe göre her iki Yasa’da belirtilen zamanaşımı sürelerinin geçmiş olduğu anlaşılmaktadır. Davalılar tarafından dava dilekçesine ve ıslah dilekçesine karşı süresi içinde zamanaşımı defi ileri sürüldüğü halde yerel mahkemece, Ankara Atatürk Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nin 08/05/2006 günlü raporunda davacının aktif polislik yapamayacağı ve Adli Tıp Kurumu’nun 21/03/2008 günlü raporunda “belindeki kırıktan haberi olmadığının” belirtildiği gerekçesiyle zamanaşımı sürelerinin bu tarihlerden başlaması gerektiği gerekçesiyle istemin bir bölümü kabul edilmiştir.

Oysa dosyada belirtilen her iki raporda da davacının 08/11/1994 günü meydana gelen trafık kazası nedeniyle yaralanmasına ilişkin bulgular tanımlanıp iyileşmiş olduğu belirtilmiştir. Somut olayda gelişen bir durum olmadığı gibi 2918 sayılı Karayolları Trafik Yasası’nda belirtilen “…herhalde onyıllık…” zamanaşımı süresi de dava ve ıslah tarihlerine göre olmuştur.

Yerel mahkemece açıklanan yönler gözetilerek, istemin zamanaşımı nedeniyle reddedilmesi gerekirken, yerinde olmayan gerekçeyle, davalıların tazminat ile sorumlu tutulmuş olmaları usul ve yasaya uygun düşmediğinden kararın bozulması gerekmiştir.

SONUÇ : Temyiz olunan kararın yukarıda gösterilen nedenle davalılar yararına BOZULMASINA; bozma nedenine göre davacının temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yerolmadığına ve temyiz eden davalı Hilmi B. yararına takdir olunan 750,00 TL duruşma avukatlık ücretinin davacıya yükletilmesine ve davalı Hilmi B.’den peşin alınan harcın istek halinde geri verilmesine, 11.05.2010 gününde oybirliğiyle karar verildi.